Windows Phone 8’e bir göz atalım

Geçtiğimiz hafta özellikle Microsoft için tarihi bir haftaydı. Çünkü 2 yıldır üzerinde çalıştıkları Windows 8’i resmen piyasaya sürdüler. Windows 8 ile adeta kabuk değiştiren Windows artık sadece PC’lerde değil tabletler ve cep telefonlarında da çalışabilir hale geldi.

Bugün yeni Windows Phone 8’in özelliklerine değineceğim.

Özellikle 2007’de iPhone, Apple tarafından tanıtıldığında çoğunluğumuz mobil iletişimde bir devrin başladığını fark etmemiştik. Ancak bugünkü piyasayada Google’ın Android, Apple’ın iOS işletim sistemleri mobil alanda liderliği taşıyorlar.

iOS 6

iOS ile Apple’ın ulaştığı noktaya baktığımızda eğer birden fazla Apple ürününe sahipseniz, örneğin, iPhone, iPad veya herhangi bir Mac bilgisayarınız varsa özellikle içerik paylaşımı konusunda iCloud üzerinden kusursuz bir birliktelik söz konusu. Gerçektende iPhone’da veya iPad’de çektiğiniz fotoğraf, video veya oluşturduğunuz notlar, mailler vb. içeriğin otomatik olarak iCloud üzerinden tüm cihazlarınızda erişilebilir olması ciddi bir avantaj. Ancak bu özellikler Apple ekosistemi içerisinde kaldığınız sürece geçerli. Ayrıca arayüzde işletim sisteminin 6. versiyonu olmasına rağmen herhangi bir değişikliğe gidilmemesi hatta buna izin dahi vermemesi artık kullanıcılar tarafında somurtuların duyulmasına neden olmaya başladı. Özellikle iOS 6 ile gelen Maps uygulamasındaki sıkıntılar epey gündemde kalmıştı.

Android 4.1

Android’e baktığımızda ise iCloud benzeri bir bulut hizmeti olmasına rağmen cihazlar arası senkronizasyonu sağlayan bir sistem bulunmuyor. Ancak açık kaynaklı olması, Apple kadar kısıtlamalara gitmemesi nedeniyle oldukça rağbet görüyor. Özellikle Samsung’un önderliğindeki HTC, Sony gibi firmaların çeşitli Android tabanlı telefonu piyasayada bulunuyor.

Uygulamalar açısından çok büyük farklılıklar bulunmuyor. Ancak Apple AppStore’da yapılan alışverişin ticari büyüklüğü daha fazla.

Windows aslında önceden beri cep telefonlarında varlığını sürdüyordu. Windows Mobile 6.5 olarak Toshiba vb. üreticilerin telefonlarında yer alıyordu. Ancak geçen seneden itibaren Microsoft Windows Phone 7 olarak adını değiştirdiği işletim sistemi ile Android ve iOS’u zorlama niyetinde olduğunu gösterdi. Gerçektende Windows Phone 8 donanım ve yazılım anlamında ciddi bir adım.

Samsung, HTC, Nokia gibi üreticiler WP8’li modellerini duyurdular ve söylemek gerekirse hepsi  en son donanımları içeriyor.

Yazılıma bakarsak:

Metro UI

En önemli yenilik arayüzün kendisi: Metro UI. Bu arayüz aslında android ve iOS’ta olmayan canlı bir arayüz. En güzel özelliği uygulamaları, kişileri arayüzde pinleyebiliyorsunuz. Örneğin yakın bir arkadaşınızı pinlediğinizde o kişinin sosyal medyadaki gönderileri, attığı mesajlar  veya fotoğraflarına doğrudan ulaşabilir, mesaj atıp medya paylaşabilirsiniz. Oldukça güzel bir özellik. Ayrıca ekranda pinlenen ikonlar sürekli kendini yeni resimlerle güncellediğinde yaşayan bir arayüze sahip oluyorsunuz.

Uygulamalar açısından pinleme, uygulamaya girmeden son gelişmeleri bizlere paylaşmasına imkan vermesi. Örneğin Facebook notification’ları doğrudan arayüzünüzde kendiliğinden görüntüleniyor.

Data Sense

Bu özelliği sınırlı internet paketine sahip olanların oldukça işine yaracak. Data Sense ile WP8 tüm data alışverişinizin kaydını tutup, internet paketinizden ne kadar kaldığını size gösteriyor ve eğer paketiniz bitmek üzereyse yakınlardaki Wi-fi bağlantılarını araştırıp bağlanmanızı sağlıyor. Hoş ve kullanışlı bir özellik.

Kamera

WP8 ile gelen kamera uygulamasında artık ayrıca indirdiğiniz fotoğraf yazılımlarına ait lenslere ulaşarak resim veya video çekebiliyorsunuz. Yani iOS veya Android’deki gibi doğrudan uygulama girmeden sadece kamera tuşu üzerinden istediğiniz efektte resim ve video çekebilirsiniz.

People Hub

Az önce kişileri pinlemekten bahsetmiştim. People Hub ile Microsoft kontakt listesi mantığına yeni bir yaklaşım getirmiş. Tanıdğınız kişileri gruplayıp sohbet etmenizi, içerik paylaşmanızı (lokasyon dahil) kendi People Hub uygulaması üzerinden sağlıyor. bir bakıma Apple’ın iMessege’ını kendince oluşturmuş.

Office 2013

Bence WP8’in tam bir iş telefonu olması sağlayacak özellik Office ile olan bağlantısı. Windowsta oluşturduğunuz herhangi bir excel, powerpoint, word gibi dokümanları SkyDrive üzerinden doğrudan cep telefonunuza indirip kullanabilir hatta değiştirebilirsiniz. Kurumsal firmalar için oldukça iyi bir çözüm.

Keyboard ve Dictation

Microsoft özelliklede klavyede iyi iş çıkarmış diyebilirim. WP8 en çok kullandığınız kelimeleri hatırlayarak daha ilk harfini yazarken sizin karşınıza çıkarıyor ve çok çok kısa sürelerde istediğinizi yazmanızı sağlıyor. Dictation özelliği var. Hatta Siri gibi bir fonksiyonu olduğunu söyleyebilirim. Ancak gelişmeye ihtiyacı olduğu kesin.

Kid’s Corner

Özellikle ufak yaşlarda çocuğu olan kullanıcılar için gerçekten iyi düşünülmüş bir uygulama. Kid’s corner ile telefonunuzu kullanmak isteyen merak eden ancak bunu yaparken önemli bilgilerinizi silen, ayarlarınız değiştiren veya uygun olmayan bir içeriğe ulaşımı kısıtlıyorsunuz. Sadece görmesini ve kullanmasını istediğiniz içeriğe ulaşabiliyor. Ufak ancak hoş bir özellik.

Müzik

Microsoft’un yazdığı program ile PC’nizdeki veya MAC’teki (evet itunes’taki içeriğiniz) içeriğinizi telefonunuza aktarabilirsiniz. Ücretsiz olarak indireceğiniz program ile bunu yapabilirsiniz. Özellikle iTunes bağlantısı iyi düşünülmüş.

SkyDrive

Microsoft’un bulut tabanlı hizmeti. Her türlü Office dokümanı, video, müzik vb. içeriği Windows cihazlarınız ile senkronize ediyor. iCloud gibi.

Haritalar

WP8 hem Bing hem de Nokia’nın harita hizmetinden faydalanıyor.

Bunlara ek olarak WP8 ile NFC özelliği yani kısa alan iletişimi ile telefonlar arası dosya paylaşımı, alış veriş yapılabilme imkanı da sunuyor. Ayrıca Internet Explorer 10 da WP8 ile beraberinde geliyor.

Sonuç

Gerek WP8 tanıtımı, videoları incelediğimde gördüm Microsoft gerçekten mobil iletişim pastasından kendine düşeni almak istiyor. Bunun için piyasa liderlerinin en temel özelliklerini dikkate almış ve kendine göre uyarlamış. Bunu yaparkende gerçekten arayüzü sade ve kullanımı kolay tutmayı başarmış. Özellikle arayüzü çok beğendiğimi söyleyebilirim. Her ne kadar uygulama sayısı Google Play veya AppStore ile baş edecek düzeyde olmasada, hali hazırda Windows platformuna uygulama yazan herkezin WP8 için uygulama yazabilecek olması  zamanla etkilerini çok kısa sürece gösterecektir. Çünkü bu konumda olan programcı saygısı inanılmaz sayıda. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi XCode, Visual Studio gibi IDE’ler gerçekten programcının işini kolaylaştırıyor. Bu konuda Android, Java için XCode veya Visual Studio gibi bir IDE’ye henüz sahip olamadı.

Windows 7’nin çıkışından sadece 2 yıl gibi bir sürede bu noktaya gelebilmek aslında Microsoft’un gününün bir göstergesi. Son birkaç yıldır geçirdikleri evrimin bence sonuçlarını Windows Phone 8 ile alacaklar gibi görünüyor. Ancak piyasada hala Apple ve Google gibi güçlü oyuncular varken son sözü kullanıcılar söyleyecek. Kişisel tercihim ise Android yerine WP8 cihaz almak olacaktır.

Offical Demo:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *